yerinde

yerinde
уме́стный
* * *
1) подоба́ющий, прие́млемый, уме́стный, удо́бный

yerinde bir davranış — подоба́ющее де́йствие

yerinde bir soru — уме́стный вопро́с

yerinde söylemek — сказа́ть кста́ти

2) в по́лном поря́дке

keyfi yerinde — а) он в хоро́шем расположе́нии ду́ха; б) он чу́вствует себя́ хорошо́ (о здоровье и настроении)

3) на ме́сте кого; вме́сто кого, как ...

sıkılacak ne var, doktor onun babası yerinde — заче́м стесня́ться, до́ктор же ей в отцы́ годи́тся

4) на ме́сте кого-чего

yerindeinizde olsam — будь я на ва́шем ме́сте ... вме́сто кого-чего

kendini benim yerindeime koy! — поста́вь себя́ на моё ме́сто!


Türkçe-rusça sözlük. 2013.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Смотреть что такое "yerinde" в других словарях:

  • yerinde — sf. 1) İyi, yeterli Binbaşı, uzun boylu, ince yapılı, uzun kır bıyıklı, yaşlı ise de gücü yerinde, her işe eli yatan bir adam. M. Ş. Esendal 2) zf. Zamanı, yeri uygun düşerek, gerektiği biçimde Yerinde konuşmak. 3) zf. Durumunda Sıkılacak ne var …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yerinde bulmak — doğru olduğunu kabul etmek Hayatını değiştirme kararımı yerinde bulması beni de memnun etti. C. Uçuk …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yerinde olmak — tamam olmak, iyi durumda bulunmak Keyfi yerindedir. Burada rahatım, her şeyin yerinde olacaktır çocuğum, dedi. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yerinde saymak — 1) yürür gibi yaparak hep aynı yerde, sürekli olarak ayağın birini kaldırıp birini basmak 2) mec. ilerleyememek, gelişememek, değişememek Bu yerinde sayan kafamıza ne ad takmalı? F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yerinde yeller esmek — artık bulunmamak, yok olmak Tepebaşı ndaki Dram Tiyatrosu yandı gitti. Bugün yerinde yeller esiyor. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yerinde duramamak — 1) sürekli kıpırdamak 2) içi içine sığmamak En ufak bir şeyden sevinir, yerlerinde duramaz olurlar. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yerinde kalmak — 1) başka yere gitmemek 2) makam veya aşama değişmemek Bu keyif düşkünü memurlar suya sabuna dokunan işlere karışmadıklarından senelerce yerlerinde kalırlar. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yerinde su çıkmak — haklı bir sebep olmadan yerini bırakanlara veya bırakmak isteyenlere kınama ve engelleme amacıyla söylenen bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • keyfi yerinde — sf. Neşesi, sağlığı yerinde olan (kimse) Başıma yüzlerce adam topluyordum; yeni sahibimin keyfi yerinde idi. R. H. Karay Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller keyfi yerinde olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boy bos yerinde — uzun ve biçimli Boyu bosu yerinde, yakışıklı adam …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • keyfi yerinde olmak — sağlığı, neşesi, mutluluğu bulunmak Bugün keyfim yerinde olmadığından, arz odasına gelemeyeceğim. T. Oflazoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»